23 Temmuz 2014 Çarşamba

Şemsiye 25 ( İstek Seven Kipi )

Sevse beni, çok sevse.
Adımı andığında adım güzelleşse.
Sesimi sevse mesela, sesim güzelleşse.
Ben kendi acılarımı iyileştiremiyorum, gelse.
Gelse de acılarım dinse...
Geçmiş zaman yalnızıyım.
Geceye aşık bir yıldız, maviye hasret bir siyah...
Evet siyah bir yıldızım.
Kırmızıya düşer gölgem.
Gündüz olur saklanırım.
Şahlanırım yağmurlarda.
Tanısa beni açsa ellerini.
Bir yağmur duasında tam da düşsem dudağının kenarına.
Gülüşüne yoldaş, öpüşüne dost olsam.
Gelse alsa beni şu gurbetlikten.
Geçmiş zaman yorgunuyum.
Bassa bağrına, unutsam.
Uyuya kalsam dizinde ve bir şiir olsam.
Okusa beni.
Her mısrada keşfetse benliğimi.
Sevse beni.
Sevse sesimi.
Sevsek birbirimizi, güzelleşsek..

zifiRi

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Şemsiye 24 ( Önce Dokun Yaralarıma )

“ Yaraya dokunmayan söz kaleme düşmüyor. ”
  Aylar önce böyle yazmışım defterimin bir kenarına. Yazmak, konuşmak için yara alması gerekiyor en derin yerinden insanın. Uzun süredir Şemsiye yazmıyordum. Belki de yaralarım yeterince olgunlaşmadığı içindir. Geçen yaz Mısır’dı derdimiz bu yaz Filistin, Doğu Türkistan. Bazı arkadaşlar sosyal medyada fotoğraf paylaşıp bir şeyler yazınca tepki koyduklarını düşünüyorlar. Ama sonuç ortada; elde var sıfır ve Müslümanlar ölüyor. İnsan o minik bedenleri görünce kanlar içinde; içi dayanmıyor. Diyorum ki birleşelim artık. Madem hayatımızın her yerinde sosyal medya var, neden orada birleşmiyoruz? Kaç milyon Müslümanız. Her dağın tepesinden biri bağırınca kim duyar sesimizi? Kaostan başka ne getirir?
      Herkeste bir hayat telaşı, herkeste bir koşturma. Kendimizden arta kalan zamanlarda üzülüyoruz olanlara. Biraz daha çaba, ne olur biraz daha dua…  Diyecek de pek bir şey yok aslında. Rabbim feraha kavuştursun tüm İslam alemini. Ebu Cehiller Lehebler akbabalar gibi dönüp durmasınlar üzerimizde. Daha ölmedik ama nefeslerimiz bitmek üzere… Yardım Ya Rabb. Kahharsın kahret onları. Rahmansın Rahimsin bizlere de merhamet et…

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...