28 Eylül 2014 Pazar

Şemsiye 29 ( Anne. )

  Başlık koymakta ilk kez zorlanmadım. Her dilin en güzel kelimesi çünkü. Anne dedikten sonra başka kelimeler kalabalık yapıyor. Bu yüzden kısa ve içinde dünyalar barındıracak kadar derin bir kelime başlık olarak yeter de artar bile.

  Annelerimiz.
  Anneyi nasıl tarif edebilirim ki. Bazen kelimeler susar da bir fotoğraf anlatır ya her şeyi. Tam da öyle işte. Siyah beyaz bir fotoğraf. Baktıkça anneme sarılma isteği ile yanıp tutuşuyorum. Sanki o minik bebek de benmişim gibi. Hep anlatır annem sizi böyle büyüttüm diye. Aslında her şey bir kan pıhtısı iken başlıyor. Tüm vefa borcumuz... Of bile demeyin diye ilahi bir emirle uyarılmamıza rağmen; en çok kurduğumuz cümlelerden biri oluyor bu nedense. Anne olunca anlamak diye bir cümle var ya sıkça kullanılan. Peki ya erkek çocuklar? Onlar hiçbir zaman anlamayacaklar değil mi? Hep eksik bir şeyler kalacak. 
  İlla tarif etmeye çalışacaksam en belirgin özellikleridir merhametli olmaları. Kin tutmaz hiçbiri, küs kalamazlar. Rabbin Rahîm isminden en çok onlar nasiplenmişlerdir çünkü. Tüm bunlara rağmen duyuyoruz, annesine eziyet edeni döveni söveni hatta öldüreni. Anneye kalkan eller kurumalı! Ebu Leheb misali...
  Onlar her zaman öngörülüdürler.  Hava yağacak sıkı giyin diyorlarsa mesela mutlaka yağar. Islandığımızla kalırız. Komşunun çocuğu iyi değildir aslında. Bizde yetenek vardır ama ortaya çıkması için komşunun çocuğuna ihtiyacımız vardır. Hırs yapalım ki altın günlerinde bizimle övünebilsinler :) 
Bir de fedakarlık var annede beden bulan davranış. Bir insan nasıl kendinden bu kadar ödün verebilir ki? Evet anne olunca anlarım fakat şu an gerçekten aklım almıyor. 
Her Sakarya'ya dönüşümde gözyaşı döküyor annem ardımdan. Az kaldı diyorum. Sabır... Sabır annem. Gözyaşlarını sarıp sarmalayıp yoldaş ediniyorum.
  Bir şeyler elimizden kayıp gitmeden kıymetini bilelim. Sonra arayıp da bulamayız. Bulamayız ve pişman oluruz.Arayalım ya da kısa bir mesaj atalım mesela. "Seni çok seviyorum Anneciğim iyi ki varsın." Bu kadar basit mutlu etmek. Onun hakkını ödemek mümkün değil bari gönlü rahat etsin. 
Rabbim yokluklarını göstermesin... Yokluğunu görenlere de sabır versin...

En güzeli de hala birinin gözünde minicik bir kuzu olmanız. Bu düşünce güç veriyor insana.
                        Tıpkı böyle :)
                   Şu şiiri de hediye ederek tüm annelere;  yazıyı sonlandırayım. Hoşça kalın :)


Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...