5 Mart 2017 Pazar

Şemsiye 48 ( Esselâm )

Tekrar burada yazmaya başlamadan evvel biraz hasbihal etmek istiyorum. Biraz “içimden” bahsetmek… Bilenler biliyor Zifiri’yi. Bilmeyenler için de özet mahiyetinde anlatayım neden Zifiri. Nedir bu karanlıkların mahiyeti?
Bizzat ismimin manasından yola çıkarak ortaya çıkmış bir mahlas aslında. Hoş mahlastan çıkıp ikinci adıma dönüştü artık. :)
“Esra / İsra”  gece yürüyüşü demek. Zifiri bir karanlıktan sonraki o aydınlığı arıyorum. Ararken yazıyorum. Okuyorum. İzliyorum. Dinliyorum. Bulur muyum bulamaz mıyım o başka. Ama aramak ararken yeni dünyalar keşfetmek bana oldukça keyif veriyor. Yağmuru paylaştıkça, şemsiyemin altına kalabalıklar toplandıkça mutluluğum artıyor.
Bu bloğu açtığımda henüz üniversite 3. Sınıftaydım. Aradan üç yıl geçti. Çok şey değişti. En başta yaşadığım şehir. Bir insanın şehri değişince yazdıkları da değişiyor. Şiirleri, hüzünleri, öğrendikleri, göğü…
Şehri değişince bir insanın yüreği değişiyor.
Şehrime hoş geldiniz. :)
Yüreğime ve karanlığıma…

zifiRi

Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...