18 Mayıs 2014 Pazar

Şemsiye 18 ( Menekşe Hüznü )

Ellerim kırmızı kalem lekesi.
Tıpkı çocukluğumdaki gibi.
Gözlerimde bir menekşe hüznü.
Zamanın uğramadığı tek yer gözler.
Ne zaman aynada baksam gözlerime, çocukluğuma varıyorum.
Akşam ezanından sonra eve koşturan, elleri kınalı, saçları örgülü minik kız çocuğunu görüyorum.
Sonra yüzüme kayıyor bakışlarım.
Saçlarıma...
Değişmiş.
Hayat telaşı sarıp sarmalamış.
Büyümüşüm evet.
Kaf dağına çıkabilirim artık.
Zümrüdü Anka ile tanışabilirim.
Uzak diyarlara bir başıma gidebilirim.
Bir başıma yalnız kalabilirim.
Havai fişek gösterisi izleyip bir teyzenin poşetlerini taşıyabilirim.
Kötü insanlarla başa çıkabilirim, evet.
Büyüdüm ya ben, uçabilirim.
Kozamdan çıkıp mavi bir kelebek olalı çok oldu.
Çok oldu göğe kanat çırpalı.
Günler geçti fakat ben ölmedim.
Yağmurlar yağdı üzerime, ıslandı kanatlarım.
Gidenler geri de gelmedi.
Ömür kelebek misali. Bir uçuş mesafesinde.
Bir gelincik çiçeği nezdinde.
Ömür diyorum.
Ömür bir göç nezdinde...

zifiRi



Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...