28 Mayıs 2014 Çarşamba

Şemsiye 20 ( Tarçın Kokusundaki Kuş )

Canım çok yanıyor. Düşünsem daha çok yanacak biliyorum dedi genç kız.

Genç adam cevap verdi: Sormam neden diye. Çünkü deşmek istemem. En azından burada... En azından şimdi… Belki bir gün, bir yerde elma çayı içersek sorabilirim.

Salep... Salep içmeyi severim. Çok severim hem de. Hani o tarçın kokusu, hani o tatlı sıcaklık... Belki bir deniz kenarında ahşap bir bankta anlatabilirim her şeyi. Kimsenin bilmediği yangınlar taşıyorum içimde. Anlatsam da sönmeyecek biliyorum. Teselli edilecek bir tarafı yok yaşadıklarımın. Hayat kısa, kuşlar uçuyor ya hani. Bir kuşun kanadına binip göğe yükselmeyi istiyorum. Şu acımasız insanlardan uzaklaşmak… Bir cami pervazına konduğumda işte o zaman anlatmak mümkün olabilir belki her şeyi... Beklersen beni o bankta. Beklersen her şey pahasına…

Gülümsedi adam. Ve bir kuş geldi genç kızın ayakucuna. Kaybolup gitti kanatları arasında…


zifiRi




2 yorum:

Unknown dedi ki...

blogun hayırlı olsun canım takipteyim bana da beklerim:)
emirinkokusu.blogspot.com.tr

Zifiri dedi ki...

Çok teşekkür ederim ^_^
Hemen geliyorum. :)

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...