12 Ocak 2018 Cuma

Şemsiye 80 ( Gökteki Sarı Balık 9 )

POSTA KUTUSUNDAKİ MIZIKA
A.ALİ URAL
Unutulan bir mektubun kefaretiymiş Posta Kutusundaki Mızıka.
Belki unutmadım ama yazmak isteyip de yazamadığım çok mektup var. Yazılamayan mektuplara da gerekir mi kefaret? Altmış bir gözyaşı, altmış bir vuslat, altmış bir şehir kafi gelir mi? Her şehire bir mektup, her mektuba bir gözyaşı, her gözyaşına  bir vuslat sahi yeter mi?
Sevgili Dost diye başlıyor kitap ve Sevgili Dost diye bitiyor. Dostluk sevgiyle yoğruluyor. Dost bildiğim kim varsa, işte bu kitapta karşıma çıkıyor. Kapağındaki kuşun kanatlarına binip her dostumu ayrı ayrı ziyaret ediyorum. Bir ağustos sıcağında selam ediyorum hepsine, güneş ellerimde.
“Sevgili Dost,
Üzüntü kalbe inemiyor, kalp buğzedemiyor.”
“Sevgili Dost,
Kalbimi alıp uzaklara gitmek istiyorum.”
“Sevgili Dost,
Merhameti gördün mü?”
“Sevgili Dost,
Yalnızlığın bana yakıştığını söylüyorlar. İyi duruyormuş üzerimde; renkleri sade ve uyumluymuş. Dikimi kusursuzmuş. Bu mahir terzinin adını öğrenmek istiyorlar söyler miyim hiç! Konfeksiyon yalnızlıklar ne güne duruyor. Söyler miyim hiç?
Silivri- İSTANBUL

Ağustos/2015

Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...