15 Nisan 2014 Salı

Şemsiye 4 ( Mum; Işılda Sonsuza Dek! )

Bugün… Doğmuşum bugün… İyi ki mi doğmuşum yoksa keşke doğmasa mıymışım? Kim bilir…
Bir şey fark etmedi sanki. Ben yine aynı ben. Sadece sol yanağıma bir çentik daha attı hayat. Ömrümden bir yıl daha çaldı. Geçen sene bugün yine hayat telaşıyla geçmişti. Uyudum uyandım. Üfledim mumları, söndürdüm 20. Yaşımı. El salladım gülerek. Hoşça kal dün dedim. Hoşça kal Ben! Çok sevdiğim vardı.  Yalnızca bir kısmı yanımdaydı. Gerisi uzak!
Pastamın üzerinde ışıldayan 3 tane mumun ışıklarında bir şeyler çarptı gözüme geçmişten.
 Bayatlamış ilişkileri gördüm. Çirkeflikler, çirkinlikler… Dostları gördüm. Ailemi… Annemi babamı abimi büyüyen ama gözümde hala küçük kardeşimi. Ailemize katılmak için her geçen gün biraz daha büyüyen o minik bebişi… Geçmişin ışıklarında az çok geleceği de gördüm. Her sene o kadar çok şey değişiyor ki hayatımda günlük. Bazen alt üst olurken hayallerim bazen her şey muhteşem gidiyor. Bazen çok kızıyorum herkese. Bazen çok seviyorum. Canımdan çok sevdiğim insanlar oluyor. Kimseyle paylaşamadığım… Bir de ne kadar uğraşsam da içimin ısınmadığı…
Okul… Okul çok şeydi benim için. Çok şey öğrenecektim. 3. Senede anladım ki bazılarının ego tatmininden başka bir şey değilmiş. Çıkarcılıktan haksızlığın diz boyu olmasından… Herkesin yüksek not için kendini parçalamasından. Etüt odası- Ben- rahatsız bir sandalye ve yine rahatsız kalptan ibaret oluyor hayatım. Evet, koca bir sene tam da böyle geçiyor. Artık kitap okumak istiyorum. Bu yeni yaşımda günlük, kitap yazmak istiyorum. Sınav ve ödevlerle boğuşmaktan yoruldum. Ben eleştirebilmek, sorgulamak, tartışmak istiyorum. Ben koyun gibi o sıralarda oturup dinlemek istemiyorum.
Yurt… Her şey iyi hoş bazen. Ama haksızlık burada da var. Yan odanın gürültüsünden bıktım usandım. İnsanlarda neden anlayış yok? İnsanlar neden çevresini düşünmüyor?  Yemekler neden hala kötü? Ben sevmiyorum mesela tabağımda aynı anda yoğurt makarna ve tavuk olmasını. Ama neden almak zorundayım ki hepsini tabağıma? Neden hayatım zaten bu kadar karışıkken bir de yemeğimi karıştırayım? Anlayamıyorum gerçekten…
                Doğdum. Çocuktum. Koştum, koştum büyüdüm. Yine büyüdüm. Artık yürüyorum hayallerime. Zamanı değiştirme  şansım olsaydı. Bir şeyleri ileri ya da geri alma.
Gelecekteki birilerini çok özledim. O yüzden istiyorum bazen 21,22,23 … olmayı.
Geçmişte birilerini  çok özledim. Yaşanılan onca güzel şeyi. Hayatın yıpratması olmaksızın. Onulmaz yaralar açılmaksızın… Vedalar; onlarca vedalar olmaksızın. Her seferinde yaslayıp otobüs camına başı ağlamaksızın…
Bir zamanda bir şeyleri, birilerini çok özledim…

 28 Aralık 2012

zifiRi

Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...