15 Nisan 2014 Salı

Şemsiye 5 ( Ölüyoruz. Galiba... )

              Kış… Geçiyor öyle böyle. Bahar en sevdiğim mevsim olsa da kışın yeri de ayrı tabi. Yeni eldiven de aldım kendime ya, kış ayrı bir güzel…
O sıkıcı mı sıkıcı sınav maratonundan sonra tatil gerçekten iyi geldi. Ama niye bu kadar hızlı geçiyor ki? Kaldı mı şurada iki hafta. Sonra ver elini Sakarya.
İnsanın evi gibisi yok. Hele istediğin zaman yemek yemek ve bedava sınırsız çay içmek, pazartesi kuru fasulye-pilav yemek zorunda olmamak muhteşem.
İstediğin saatte yatıp istediğin saatte kalkmak da cabası…  Yine de özleyeceğim şeyler mutlaka olacak tabi…. Bir de ben iyice değiştim ama. Yok, örgüydü yok şişti yok tığdı. Neler oluyor bana?  21. Yaş bana yaramadı sanırım, yaşlılığın ilk belirtileri…
                Mehmet Ali Birand da vefat etti.  Uğur Dündar’a nazaran Birand daha iyiydi sanki. Adam neşeli ve komikti en azından. Tüm siyasetçilerin, gazetecilerin ve televizyoncuların cenazede bulunması da bunun kanıtı sanırım. Ama elbette birkaç aya Birand da diğerleri gibi unutulacak. Ölümün çaresi yok ne yazık ki.
Ama bazı zalimlerin ölümü de masumlar için elbette en büyük sevinç…
Bu konuya gelmemin sebebi de “Şubat” diye bir dizi. Dikkatimi çekti ilk kez baktım öyle. Bakmaz olaydım, sonrasında Sabah öldü. En çok da onu sevmiştim. Masum, günahsız…
Kaçımız günahsız ki bu dünyada? Kaç kişi tertemiz? En azından basite aldığımız artık normalleşmiş “GIYBET”… Kardeş kardeşin katili… Ölmüş kardeşin eti dişlerinde, iştahla çiğneniyor çiğneniyor ve kardeş geldiğinde de yutuluyor hiç utanmadan, belli etmeden, tiksinmeden…
Rabbim affetsin…
Ya işte böyle muzdarip olduğum konular da var...
Bunların dışında çok fazla hasret, kırılmışlık ve acı var aslında. Gönlümün derinlerine bastırdığım benim bile bilmediğim.  Tan yeri yanar alev alev. İçim yanar… Bir ezan ferahlığı sonrasında. Bir dua…
Bir soru: Babam nerede? Suskunluk… Senelerin özlemi… Yastığımın altında bir resim. Ve aynı resim küçük erkek kardeşimin de minik ellerinde… Takvime bir çentik daha. Gelecek ki yakında… Gelecek…

19 Ocak 2013


zifiRi

Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...