15 Nisan 2014 Salı

Şemsiye 1 ( Kırmızı Pabuçlar ve Kış )


Ellerim bu kadar titrerken nasıl yazabilirim? Yüreğim çığlık çığlığa ve ben ölürcesine susuyorum! Kulağımda acıklı bir türkü. “Hey gidi Karadeniz! Doldi de taşamadi… Etmiyelum sevdaluk. Edenler yaşamadi…” Sevda neden bu kadar zor? Ayak uçlarıma kadar titriyorum. Yüzlerce sahne gözlerimin önünden geçiyor. Bilmiyorum. Şu dakikadan şu saniyeden itibaren hiçbir şey bilmiyorum. Bütün hayallerimi saldım ayrılık rüzgarlarına. 21. Yaşımın son demlerinde senelerce yorgunum! Günlük! Ah günlük! Günlerim gün gibi geçmiyor ki. Kızgınım… Çoğu insana, çok kızgınım. Bağırsam, yumruklasam duvarları. Ya da uyusam günlerce. İsyan etmiyorum. İmtihan diyorum. Hatalılar hatalarını anlayacak. Suçlular cezalarını çekecek…
Ben sadece çocukluğumdaki gibi yumiyum yiyip mısır çerezlerini dilimle ıslatıp büyük çerez kuleleri yapmak istiyorum. Camdan kaçıp o büyük armut ağacına çıkıp kendimi boşluğa salmak istiyorum. İnsanlar çok sevdiklerini neden bu kadar acıtıyorlar, yoksa sevmiyorlar mı?
Buğday tarlalarında koşmak iyi gelir belki.  Onların sesini dinlemek, uzanıp öylece bulutları izlemek… Yakmak istiyorum tüm mektupları resimleri. Silmek istiyorum yaşananları, En başa almak her şeyi. Bir tren garına… Sabahın erken saatlerine… Güvercinlere… Yüreğimin sancısı dinmiyor günlük! Şu zaman geçmiyor. Gülüşlerimin sahte olduğunu bir tek ben biliyorum. Mutluluklarımın kısa.. Cumartesi… Her cumartesi daha da kötü oluyor. Havalar daha gri… Yağmurlar daha sert... İnsanlar daha kaba, daha acımasız, daha yalancı!
Ben küçük bir kızım. Kırmızı pabuçlarım olmadı hiç. Babam salıncakta sallamadı. O soğuk demire yaslayıp da başımı sıramı bekledim usulca. Bir eksiklik vardı. Birileri yoktu. Sonraları anladım ve öfkem o zaman başladı. Şimdi de yok birileri. Şimdi de terk edilmişlik. Küçük kız yine aynı.
Neden bu kadar çok aşk şarkısı var? Aşk acı veriyorsa insanlar neden aşık oluyor insanlar?
Titremem geçmiyor günlük… Geçmiyor…

01 Aralık 2012

ZifiRi




Hiç yorum yok:

Şemsiye 85 ( Gökteki Sarı Balık 14)

YA TAHAMMÜL YA SEFER MUSTAFA KUTLU Tahammüllerimizle yaşıyoruz. Hayatımıza öyle yön veriyoruz. Tahammül etmediğimizde sefer kaçınılma...